1991 Istanbul dogumlu Ömer Pekin, Istanbul’da yasiyor ve çalisiyor. SCI-Arc, Güney Kaliforniya Mimarlik Enstitüsü’nden mimarlik alaninda yüksek lisans derecesi ve Avusturya’da Akademie der bildenen Künste Wien’den lisans derecesi aldi.
Ömer Pekin, dijital olarak zenginlestirilmis mimari kompozisyonlari sanat olarak kesfetmek için dijital görüntüler gelistiriyor. Ortaya çikan sistemleri ve diger hesaplama algoritmalarini kullanarak, sanat ve mimari arasinda gelisen benzersiz bir görsel uygulama biçimi gelistiriyor. Çalismalari, dijital görüntüler, baskilar, 3D baskilar ve diger nesneler gibi farkli medyalari içeriyor. Çalismalari Avusturya, Türkiye ve ABD’de çesitli yerlerde yayinlandi ve sergilendi.
ÖMER PEKIN
TÜRKIYE
Oikos 2022.
Çok amaçli MDF ahsap, kartonpiyer ve çiçek tohumlarindan yapilmis 30 tabure ile müdahele, her biri 32 cm x 45 cm.
Intervention with 30 stools made from repurposed MDF wood, papier-mâché, and flower seeds, 32 cm x 32 cm x 45 cm each.
Ömer Pekin’in 5. Mardin Bienali için tasarladigi Oikos, diger sanat eserlerine de olanak saglamak amaciyla mekanlara dagitilmis 30 tabureden olusuyor. Farkli amaçlara uygun ahsaptan ve mobilya tasarimi için pek uygun görülmeyen geri dönüstürülmüs kagittan olusan tabureler, fayda amaci güden nesneler olarak, emekliye ayrilma zamanlari geldiginde çiçek açan geleceklerin sembolik bir vaadi olarak çiçek tohumlari içerir.
Antik Yunanca’da ev anlamina gelen Oikos adindaki bu eserdeki tabureler; barindirmak, hareket ettirmek, bir araya getirmek, yipranmak ve nihayetinde baskalasima geçmek için bulunmaktadir. Bu tabureler, mütevazi ve iyiliksever formlarina ragmen içlerini sürekli var olan bir mülksüzlestirme hissiyatiyla dökmektedir. Bienal boyunca ve sonrasinda, bu taburelerin paylasilmasi ve kullanilmasi, Kapitalosen çaginda kolektif birlik ve eylemin zorunlulugunu ilerletecektir. Insan ve nesne etkilesimi yoluyla gelecegin yeniden tasavvur edilebilecegi sonsuz yollari kesfe çikan Oikos; bencil bir degismez mülkiyet savindan ziyade, devirdaim sorumlulugu üzerine kurulu olan antik mülkiyet algisini bizlere hatirlatmayi amaçlamaktadir. Çalisma; “misafir” ve “ev sahibi” kavramlarinin yani sira, bu kavramlarin; kapitalizmin devamli olarak yönetmeye çalistigi ve doganin kaynak, insaninsa bu kaynagi sömüren yüce bir güç oldugu insan/doga ayrimindaki dagilima kafa yormaktadir.
Tüm ilgili aktörlerin sorumluluklari, mevcut sosyal iliskiler ve sosyal refah yöntemleri hakkinda sorular sormayi amaçlayan Oikos, ergonomik ve sistemik tasavvurlarimizda pragmatizmin ve sahip olma hegemonyasinin nasil yikilabilecegini aydinlatiyor. Bienalin destek ve sürdürülebilirlik yapilarina dogrudan bir müdahele olan Oikos; ekonomik güvencesizligin arka planina karsi vermenin, almanin ve misillemede bulunmanin alternatif yollari üzerine bir tartismaya davet etmektedir.
Oikos Tabureleri’nin tüm üretim ve ticari haklari ile satislarindan elde edilen gelir Mardin Bienali’ne bagislanmistir.