1981’de Pamplemousses’te (Mauritius) dogan Nandita Kumar, sanat, çevre bilimi, teknoloji ve toplumun kesistigi noktada çalisan bir yeni medya sanatçisidir. Veri, ses, video/animasyon ve performans, akilli telefon uygulamalari, özellestirilmis anakartlar, günes/mikrodalga sensörleri araciligiyla duyusal anlatilar yaratarak, insanlarin deneyimlerinden anlam olusturdugu temel süreci arastiriyor. Nandita’nin projeleri agirlikli olarak arastirmaya dayalidir “veri” onun temsili ve bir kisinin bunu daha genis bir kitleye nasil ilettigi ile ilgilenmesini saglamistir. Veriye dayali sanatsal deneyleri, belirli bir konuyu dogasi, kitligi, siyaseti, karsilikli bagimliligi, faydayi vb. araciligiyla arastirir ve ayni anda bu etkilesimli yerlestirmeler araciligiyla izleyicilerin ilgisini çekme yöntemlerini kesfeder.

Nandita çalismalarini Pompidou, ZKM, Kiasma, KNMA, LACMA, REDCAT, ISEA, Jeu de Paume, Film Archive NY, NTAA, RedCat’ta sergiledi. Sanatçi Goa’da yasiyor ve çalisiyor.

NANDITA KUMAR

HINDISTAN / YENI ZELANDA

Omnoscape: Osmotik Topraklarin Yankilari, devam eden çalisma.
Yerlestirme, degisken boyutlar.

Uluslararasi Khoj Sanatçi Organizasyonu ve Hindistan Sanat Vakfi tarafindan desteklenmektedir.

Osmoscape, çevresel verilerin deneysel bir açik kaynak arsivini arastiriyor ve görsellestirme ve etkilesimli bir sonik deneyim araciligiyla buradaki bosluklari kapatmaya çalisarak tükenmekte olan kaynagimiz su ile yeniden bir baglanti kurmaya çalisiyor. Çalisma; gezegenin dört bir yanindan suyla ilgili 50 veri kümesini ve grafigi, bir web uygulamasinda gezinebilecek sekilde düzenlenen bir grafik notasyon puanina topluyor. Skor defteri suyun; ekolojilerimizle, nomadolojisiyle, etrafindaki güç dinamikleriyle, ve akisinin insan kaynakli kesintiye ve yolsuzluga ugratilmasinin çig gibi büyüyen etkileriyle olan derin etkilesimini,   biyoloji, kimya, dizayn ve teknoloji merceginden incelemektedir. Devam eden bu proje, mevcut ekolojik sistem tasarimimizdaki kusurlu kaliplarina iliskin gezegensel ve yerel bakis açilari getiriyor.

Kumar’in projeye olan ilgisi, Mumbai’de balik aglarinin yarattigi korkunç karmasa ile mücadele eden bir balikçi ile yaptigi konusma sayesinde olustu. Balikçi, sanatçi tarafindan biraz sorgulandiktan sonra, denizin derinliklerinde, aritilmamis lagimlarin dogrudan suya bosaltilip, aglari yakalayan mide bulandirici bir girdap olusturdugu yeri isaret etti. Burayi denizasiri Ingiliz sömürge askeri sevkiyatlarina karsi yabancilasma ve direnis anilarini canlandiran bir terim olan ‘Kara Su’ olarak adlandirdi. Suyun kötüye kullanimi, Hindistan’da liberallesme sonrasi (1991) tüm degerleri ticari degerle esanlamli kilan, bu süreçte manevi, ekolojik, kültürel ve sosyal baglari asindiran yaygin bir manzara haline getirmisti.